• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • ALTIN MİRAS VAKFI
    • ANKARA BÖLÜMÜ
ÖZBEKİSTAN’IN ÇOK BİLİNMEYEN TURİSTİK YERLERİ

Hoca Gurgur Ata dağ kültesi 

 Surhanderya , Özbekistan'ın en güney kesiminde Ceyhun  ırmağının 'un kollarından Şerabad ve Surhan nehirlerinin havzaları ile sınırlarında yer alır. Doğusunda Babatag, kuzeyinde ve batısında da Gissar sıradağlarıyla, bu dağların Baysantau ve Kugitangtau zirveleri bulunur. Büyük tepenin bir tarafı  500 metrelik uçurum ile, diğer tarafı ise derin kanyonlar, dinozorların taşlaşmış izleri ve 3720 metre yükseklik ile biter.


Darbant dağ geçidi 

 Geçit Surhanderya’da bulunmaktadır. “Darband” Tacikçe’de “kapalı kapı” anlamına geliyor. Buranın yerli insanları geçmişte geçide giden yolu koruyordu. Geçidin girişinde Zindonak mağarası yer alıyor. Sonra yol Hocamoy Ata kutsal yerine çıkıyor. Efsaneye göre kendi halkını korumaya çalışan Hocamoy Ata Tanrı’dan yardım ister. Tanrı ona uzak dağ geçidine gitmesini, muazzam kayanın altında yer bulmasını ve asası ile yere vurmayı işaret etti. Vurduğu yerde balıklarla dolu şiddetli su kaynağı çıkar. Mağaranın yanında Hocamoy Ata’nın mezarlığı da bulunmakta.  Yakınlarında ise binlerce yaban güvercinlerinin yaşadığı Kaptarhane Kanyonu vardır.


Hz. Davut mağarası 

Semerkant’ın 40 kilometre güneybatısında Özbekistan’ın en bilinen kutsal yerlerinden biri Hz. Davut mağarası bulunuyor. Bu mağara üç din tarafından da kutsal görülür. Bu yerin nasıl doğduğu hakkında birkaç efsane mevcuttur. Birine göre Hz. Davut Asya’ya tek tanrılığı yaymak için gitti. Başka bir efsaneye göre Goliaf ile savaştan önce dinlenmesi lazımdı ve cinler onu Semerkant dağlarına taşımıştır, ama sonra devi omuzlarında taşıyan ifritler yetişmiştir. İki efsanede de Davut Tanrıya dua ederek elleriyle taşları ayırdığı, orada saklandığı söylenir. Mağaranın yukarısına 1303 ve aşağısına doğru ise 200 basamak bulunmaktadır. Burada inanışa göre dokununca isteklerin gerçekleştiği Davut’un el ve topuk izleri vardır.







Jarakuduktaki taşlı orman

 Bir zamanlar burada  deniz olduğu  söylenir. Şimdi ise farklı kalıntıların bulunduğu bir kanyon. Bu kalıntılar Özbekistan topraklarında dinozorlar ve  timsahların, denizde ise köpek balıkları ve diğer balık çeşidi olan tırpanaların yaşadığını kanıtlamaktadır. Kızılkum toprakları eskiden dünya okyanusunun parçasıydı. Eski ormanda yüksekliği yaklaşık 4 metre olan ağaç gövdeleri hala mevcut. Balıklar, amfibiler, sürüngenler, kuşlar, memelilerin kalıntılar, bulunulmaz bir hazine.

Kuruksoy menzili 

 Kaşkaderya ilinde taş oluşumları olan dağ kütlesi bulunuyor. Burada taş devrinin son döneminde kurulan benzersiz Siypantaş şapeli yer alıyor. Siypantaş’ın düz yüzeyinde ve çevredeki kayalarda yaban atları, kulanlar, kurtlar, tilkiler ve develerin eski resimleri bulunmaktadır. Daha geç döneme ait okçuların evcilleştirilmiş köpekler yardımıyla hayvanları avlama resimleri de mevcut. Burada arınma taşları diye adlandırılan kaya parçaları var. Yerel insanlar bu taşların arasından geçince günahlarından arındıklarına inanmaktadır.

 

Moynak’taki gemiler mezarlığı

 Özbekistan’nın batısında yer alan Karakalpakistan’ın kuzeyinde bulunan  Aral Denizi ve yanında bulunan Moynak şehri bir zamanlar rağbet gören bir bölgeydi. 1960’lı yıllara kadar Aral denizi dünyadaki 4. büyüklükteki  göldü. Sularında balıklar bol, kenarında limanlar ve fabrikalar çalışıyor, çevresindeki şehirlerde de çok canlı bir hayat vardı.  Fakat Aral kurumaya başladı. Günümüzde insanlar, çöle dönüşen denizin dibindeki gemiler mezarını görmeye geliyor. Limanda sadece denizin önceki hayatını hatırlatan eski kalıntılar var.


KAYNAK:  https://orhaajans.com/
  
195 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi27
Bugün Toplam29
Toplam Ziyaret51836
AlışSatış
Dolar34.004534.1408
Euro37.842837.9944